Acının dili yoktur
Ruh bilimcisi bile acıyı tadmadan bilemez
Kalmış ki ben ruh bilimcilerine denklem kurarım acının çığlıkları ile ilgili
Hiç biri yüz asır uğraşsa denklemi çözemez
Bakmayın psikolojime mazur görün hastalığımdandır



Vallahi çok güzel de pollyannacılık oynarım
Güpgüzel kalbimin hıçkırıklarına iyi gelsin diye
Hatta sen uyurken bahçemdeki kuşlarla sözleşirim
Senin balkonundaki çiçeklere konup
Her sabah günaydın melodisini sana fısıldasınlar
Sevgiyle yoğrulmuş öpücüğümü yanağına kondursunler diye



Ve gecenin bir yarısında
Telepati yaptığım dolunayı odanın tavanının tam ortasına dikerim
Bütün heykeller düz çöker şehrine giriş yaptığım tren garının önünde
Haberin bile olmadan
Sana peynirli börekler açarım
Seninle saklambaç oynarım
Gözümü kapatıp bitki çayı seçerim
Karşılıklı oturup yudumlarım keyifle
Şifâ niyetine



.....



Sonra
Kar yanığı ellerimle doğum günü pastası yaparım
Sen mumları sevinçle üflerken
Seni anan benim için doğurmuş deyip
Anneciĝinin ellerinden öperim guzelce
Hiç ayrılmamak üzere
Sımsıkı sarılım sana .....









nagihan

10/04/2023
Bahçemde kuş sesleri ve lale cümbüşleri eşliğinde