21
Yorum
39
Beğeni
4,9
Puan
1293
Okunma

Ulvi bir aşk
Kurbağa gibi günler boyunca adını engin bataklığa haykırdım durdum
Beni tabi ki de özleyeceksin unutulmayı reddediyorum
Dün çok saygısızca davrandım sana özür dilerim
Onurun ellerimde güvende olacak rica etsem beni dinler misin
____________________Beni affeder misin
Sessiz ve sakin kaldığına göre bağışlandığımı var sayıyorum
Çünkü çok üzgünüm vicdanım rahatlasın teselli bulsun
Haykırarak savaşmak cesaret işi asıl yiğitlik sinesiyle hücum edendi
Bu en iyi zaman adeta tüm dünya uykuya dalmış ve hareketsiz gibi
Düşüncesi bile taşa dönmeme neden oluyor madem öyle her şeyimizi paylaşalım
Sen şiirlerimde varsın senin hayatın var benim rutinim var
Tanrının olumsuzlara verdiği haz bu
Daha farklı hayatlar yaşayanlarımız ve o malum sevgiden yoksun olanlarımız
Aç kalmayı en iyi bilenlerimiz önce kendimizi aldatırız sonrada başkalarını
____________________Yalanların en kötüsü de budur
Ama ruha ilişkin konularda çok haşinim
Haşinlik mutluluğun yerini doldurmaz
Ölüm defterine adları yazılmış sevdiklerimiz bize sende gel diye haykırır
Cennetteki melekler ardı ardına dizilir ve çember olurlar
______________________Ebedi tahtın etrafında
Bir boş bulutla kendinden geçmek ama insan umut duyabilir
Umutlarında aceleci olanlar hep hüsrana uğrarlar
Senin güzel sesin benim nefesimi kesiyor görmüyor musun
Coşkun olduğun kadar yakışıklısın hem çokta temiz
Banyodan çıkmış nur bir yüzünde var
Ya umutsuzlukta aceleci olanlar o zamanda umut için fazla yavaş olurlar
Dünyayı ve hayatı askıya alamayız görmezden gelemeyiz
Daha iyisini yapabiliriz cenneti kazanabiliriz göz kapaklarımız kapanmadan
______________________Ben güzeller arasında bir kurbağayım
Sana sunabileceğim sadece sana olan eşsiz derin sevgim
Yine de başarı için kıvranmak ölmeden onaylanmak güzel olurdu
Sonbaharda gelecek olsaydın yazı süpürürdüm yarım bir gülücükle elimin tersiyle iterek
Seni bir yıl sonra görecek olsaydım ayları kürelere hapsederdim
Zamanları geçene kadar onları ayrı çekmecelerde saklardım
Mutluluğun garantisi yok hayat seni yakalıyor kehanet gerçekleşiyor
Her şeyle yüzleşeceğiz hayatım bir rüyadaymışım gibi geçti
Sanki hiç dahil olmadım beni boğduktan sonra,
Üzerime bir tür melankoli çöktü
Ama onu tattıktan sonra tatmin olduğumu sandım kötü bir bedeldi
Senin benimle olmandan daha iyi bir ilaç olamaz
Bazı saatlerde güneş battığında kalbime,
Büyük bir özlem kaplıyor hayatımın geçidini
Kıskançlığı ile ısınanlar güzel olmayanlar
Kendini düzeltmeye çalışırken başkasına dudak bükmeler
___________________Lekesiz bir hayat yoktur
Üzgünüm aşka olan hevesimizde diğerleri gibi geçer sanma
İhtiyarların giydiği kostümler gibi antikalara dönüşene dek
Gözyaşı yok ağlamak yok benim içinde el salla geçmişe
Büyük bir tutku ve ufak bir teselli bir bardak su gibi
Koca bir duvarı örtmek için bir çiçeğin mütevazı çehresi
Bir umut belki bin bir pişmanlık
Sen gittiğinde görünmüyor gökkuşağının renkleri
Geçmişe sevecen gözlerle bak şüphe sis sen elinden geleni yaptın
Şimdi batıyor titrek güneş yavaşça insan doğasının batısında
Ulvi bir kayıptı yaşadığımız
Yalnızlıklar kefaleti ödenen ne büyük bir neşeydi
Sessizliğe ulaşırsak korkmalarımız olmayacak çünkü hiç bir şey olmayacak
______________________Beyazlar giydim
Ama halen yas tutuyorum merdivenlerden inemiyorum
Teşekkür edemiyorum minnettarım sana
Berraklık başka bir şey bu bana yapılan saldırı gibi geliyor
Sıradan birini değil "seni" bekleyerek geçecek her günüm
Semra EROĞLU Şiirleri sevdiren kadın
5.0
97% (31)
1.0
3% (1)