4
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
676
Okunma

Gün güne artarken hüznüm, telaşım
Tutsağım bu fikre terk edemedim
Üç öğün soframda olsa da aşım
Utandım, halime şükredemedim
Depremler hayatı eylerken berbat
Anasız kuzular ederken feryat
Dünya malı ile olsam da abat
Utandım, halime şükredemedim
Umarsızca geçen günler boyunca
Felaket binlerce cana kıyınca
Kimisi bu hali kader sayınca
Utandım, halime şükredemedim
Evlatlar yitiren kara bağlarken
Bitap gözlerinden kan, yaş çağlarken
Arşa çıkan zarı yürek dağlarken
Utandım, halime şükredemedim
Tan ışırken akşam güneş batarken
Gariban derdine dertler katarken
Duvarsız, çatısız yerde yatarken
Utandım, halime şükredemedim
İş bilen kendine bir yol bulurken
Fukara ömrünce darda kalırken
Nice masum insan candan olurken
Utandım, halime şükredemedim
Gecenin yarısı, güneş doğarken
Biçare enkazda, umut sağarken
Ayazda başına, karlar yağarken
Utandım, halime şükredemedim
Umutlar savrulup giderken yele
Bedenler yanarak dönerken küle
Sorana canım sağ diyorken bile
Utandım, halime şükredemedim
İnsanım yokluktan oldu muzdarip
Aynını görmedi ne şark ne mağrip
Bir dilim ekmeği düşlerken garip
Utandım, halime şükredemedim
Felaket kapıyı çalınca bir gün
Karanlık içinde yaşandı dar gün
Aydınlık sabaha çıksam da her gün
Uyandım, halime şükredemedim
Utandım, halime şükredemedim
15.03.2023