[

Bir soru sorulmuş sonuca varılmış
Niye doğduğunu bilmeyenmiş insan
Bazı bazı küsüp en çok da kırılmış
Issız olduğunu bilmeyenmiş insan


Emmiş memesini büyümüş boyunca
Tükürmüş memeye açlığı doyunca
Soydu sülaleydi destanlar boyunca
Arsız olduğunu bilmeyenmiş insan


Yüze perde edip ettiği niyazı
Gönlünce süsleyip bahar ile yazı
Duymazdan gelerek duyduğu avazı
Nursuz olduğunu bilmeyenmiş insan


Kâr kapısı görüp aç ile açığı
Lokmayla besleyip aklınca kaçığı
Kalbinde çırpıntı dudakta uçuğu
Onsuz olduğunu bilmeyenmiş insan



Mevsimin gereği yağıyorken yağmur
Nasibinde bereket kısmetinde çamur
Dış yüzü kalaylı özünce mağdur
Öksüz olduğunu bilmeyenmiş insan



Günden öte düşmüş içindeki alı
Dikenle süslenmiş goncaların dalı
Buyur gel dese de sevginin masalı
Susuz olduğunu bilmeyenmiş insan


Nasipsiz kusursuz seda ile sesi
Sakilce bir şair dört duvar yöresi
Koyun koyunaysa sevdanın çaresi
Yârsiz olduğunu bilmeyenmiş insan


İzanı azası kavgası nizası
Asaletin şerhi âşığın hizası
Sevinin mavisi sevenin rızası
Hırsız olduğunu bilmeyenmiş insan
kalin ]