3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
386
Okunma
Değmen benim yarama, aşk odunda kurudum
Neyi kimi sevdiysem, ellerim boşta kaldı
Gölgesinin peşinde, kıyasıya yürüdüm
Koşa koşa yoruldum, ayağım koşta kaldı.
Sevmişti belki ama, esirgedi sözünü
Güzellikle beraber, dışa vuran özünü
Elbet öpmek isterdim, ay parçası yüzünü
Övgü dolu sözlerim, kirpikle kaşta kaldı.
Gönlümde ateş vardı, oda bağrımda söndü
Ağırlaşan yüklerim, geldi üstüme bindi
Verdiğim tüm emekler, bozuk paraya döndü
Tükenen umutlarım, ömürlük eşte kaldı.
Sevinçte ve tasada, ahde vefa söz varken
Yokuşu bitirip de, gidilecek düz varken
Bunca mevsim içinden; baharla yaz, güz varken
Kar düştü eteğine, saçlarım kışta kaldı.
Şike -şike üstüne, kumpaslara uğradım
Kötülüğe rest çektim, soğan gibi doğradım
Güya pehlivan oldum, paça -kasnak kavradım
Aşkımı yere vuran, yediğim tuşta kaldı.
Naha yerlere girsin, aramızı bozanlar
Kendisinden utansın, kötülüğü yazanlar
Üç günlük çıkmalarla, kanka oldu kuzenler
Devir yedi bitirdi, mutluluk puşta kaldı.
Necati az uz gitti, menzili uzak geldi
İyi güzel ne varsa, herkes kendinden bildi
Bir tadımlık yaşamım, ardından bakakaldı
Varım yoğum her şeyim, yetmişlik yaşta kaldı.
Necati OCAKCI
08.02.2023
ANTALYA
5.0
100% (5)