Sır ilâ virdinde
şuurunun hasretine vurulmuş
Turnası göğsünde gözlerinin
Mirheminde ışığında
Sana ey zârım var
Derdine kıyamamak için
Sukut çare gelir bazen
Gönlüne genzi yâkık bir kağıt
Suya yadigarım
kaderimde ağıt
Adı bir damlada
Beklemek bir uzağı
Çaresizlik utangaçlığında
Baharda bir hamlede
Seni papatyalara davet etmek
Aşk sabahı
Mesela
Olmak gibi ruhumun ayazında
Gecenin penceresinde

Bu kaçıncı
gönlümün sır ı ilahıdır..
Hutbemde dem demi arar arımda
Gönül suya aşık bir ateş nârımda
Cevazda bir buse bırakıp gârımda
Elmas gibi bir aşka vareden yârımda

Hicranında bir yolcu bil beni
Garip
Âmma
Maviyi yeşile çalan türkülerde
Gönül deren
Deli
Berduş
Ve de kıyafeti ölmüş
Hiçe sayılan
Öteki
Bir vakar yavrucaktır...

Kalbim sen de ey ilah övdüğümsün
Nefsim benliğimin esrarı dövdüğümsün
Kibrim,hasedim sövdüğümsün
Aşkın hiç kalan yüreği önlüğümsün

Gezgin imgeler....