Ruhumun tuhaf aksi vuruyor
Kendi tortularımın gölgesine
Gri bulutlar dolaşıyor başımda
Hangi zaman yansıması beklediğim
Hangi kutsal ışık yokluğuna yuvarlandığım
Bilmiyorum.

Gecenin kirli paltosunu geçirip sırtıma
O ayaz ve karanlık dağlara çıksam şimdi
Köhnemiş umutları çiğneyerek
Düşlerin sirklerinde incecik bir çizgide yürüsem
Görmese kimse sessizliğimi,
İzlemese kimseler gözyaşlarımı
Ay düşürsen ürkek gönlüme sen
Sular aksa asırlık göğsümün köprülerinden
Yazgılar sürünsem asırlık tenime
Şansın sıratını yeniden geçsem
Sisli bir ormana dalarak
Pamuk ellerine sarılsam

Kırlarda gelincikler şarkılar söylüyor
Kekik topluyor kadınlar, aşkla
Yüreğimde sarhoş nakaratlı şarkılar
Ellerinin bilge çizgilerinde yangın
Yollar kayıyor birbirimize aktıkça
Güneşin ışıkları dans ediyor yüzümüzde
Göğsümüzde asırlık bir sevda aşk
Aynı şarkıyı dinliyoruz biz
Kelimelerin sustuğu anlarda

Selahattin Yetgin