Sana gülüm dediysem, bunun sebebi vardır
Pınarları besleyen, karlardan geliyorum
Ruhen ölü olanlar, ezelden karamsardır
Kürşad’ın at sürdüğü, kırlardan geliyorum.

Tarihe ışık tutan, unutulmaz aşkım var
Seni ağırlayacak, sarayım var, köşküm var
Dilimde şarkılaşan, sazendede meşkim var
Keremin de yandığı, harlardan geliyorum.

Aşkım altın küpüdür, samancıya satamam
Sevda ormanlarında, kaybolursan tutamam
Sonra hastalar olup, döşeklerde yatamam
Dadaloğlu diyarı, erlerden geliyorum.

N’olur kestirip atma, bence kısalmaz uzar
Eğer hayır der isen, ölürüm azar azar
Razı olmasan bile, bu kalem seni yazar
Mavilikler ötesi, yerlerden geliyorum.

İsterim ki imzanı, atacaksın sonunda
Ne desen söylesen de, olacağım yanında
İste kölen olayım, diz çökeyim önünde
Memalik-i Fatih’le, surlardan geliyorum.

Ezbere sevmedim ben, duramadım sızımdan
Sev demekten başkaca, istemedim kuzumdan
Darağacı kursalar, ödün vermem gizimden
Bir Allah, bir ben, bir sen, sırlardan geliyorum.

Necati’m zaman içre, unutulmaz bu sözler
Renklerinde yüzdüğüm, deryalaşır o gözler
Gurbetin çocukları, sılasını çok özler
Pervanenin yandığı, turlardan geliyorum.
Âşıkların uçtuğu, yarlardan geliyorum

Necati OCAKCI
16.01.2023
ANTALYA