4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2599
Okunma
Çatı uçuran bir fırtınanın soğuğunda
Sen avuç,avuç içerken kaygıyı
Ürkek,gergin,umutsuz
Bir durgun suda nilüferdin
Ağacın yeşilinde
Göğün mavisinde gördüm seni
Bilmiştim ki sevmek idi can simidin
Huzurun için köprü ettim kendimi
Beni sev demiştim
Sev beni
Senin sevmeye ihtiyacın vardı
Benim de sevilmeye belki de...
Uzattım ellerimi,
Unuttum kendimi
Kayboldum derinliğinde,
Esirin oldum
Niye sevdim ki seni,neydi emelim
Pişman mısın dersen; inan ki değilim
Dindi mi fırtına, kesildi mi rüzgar
Kırık pencerenden güneş girdi mi
Yüreğin ısındı
Gerçekten sevdin mi beni
Ben kendime dert anlatamazken
Koca çınarda kuşum oldun
Düz yolda yokuşum oldun
Geçmişimle sevdaya bakışım oldun
Niye sevdim ki seni neydi emelim
Pişman mısın dersen; inan ki değilim
Şair gerçeği değil hayali söylermiş
Gerçek acımasız,fırtına,kavuran güneş
Ben sükunet havuzuyum
Sığınma odası
Gönül’e sultan karargahıyım
Kaygılara mezar
Kervanlara sarayım ben
Geçmişte Yunus,Abdal,bu günde “Mevlna”yım.