7
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
770
Okunma

(2)
Ruhumun ahengini görüyorum taşlarda
Aldığım nefes kadar saf basamak basamak
Bir genç kız hünerini işlemiş nakışlarda
Ya hazin bir son demdir ya ebedi yaşamak
Yürür de adım adım varabilse menzile
Vurulur canevinden hakikat vehimlenir
Burda takatsiz kalmak bu yokuşlarda çile
Diz çökerim önünde senin meramın nedir ?
Kâbuslarım dizilmiş her biri sıra sıra
Ölse tarih yeniden yazılır merdivende
Gömsem kör talihimi sığmaz ki asırlara
Mezarım kürek kürek kazılır merdivende
Yol değil köprü değil bahtımın piyangosu
Merdivenler sırtımda çıban olup çıktılar
Yıllardır yokuşlarda emekler her yolcusu
Bir hayalin uğruna yaban olup çıktılar
Sen aşinâ görünen günahımın kamçısı
Sen cennet vaat edip cehenneme tamahkâr
Sen her bir basamakta ecel oku sancısı
Sen tövbekârım diyen hakikatte günahkâr
Yürüdüm sana doğru her mehtabın zamanı
Sustun seneler boyu selam bile almadın
Sen hey gururlu nefsim taş ve kaya yığını
Heyhat direndin bana bir arşın alçalmadın
Ne gecede yüründün ne güneş sana değdi
Yok burda bana ümit muradı mı al tanrım
Ah şu taş merdivenler gür saçlarımı eğdi
Biçare ayaklarım yokuşlarda eğildi
Beni sana götüren yollarına sal tanrım
Bu sana bir mazlumun uhrevi dileğiydi .
k.a.gazioğlu
5.0
100% (10)