Bitmeyen Hasretinin Bağında Solacağım
Gördüğün rüyaları hayra anla yorduğum,
Erişmez feryâdıma gün gün gelsen de anlık. Yetmez mi, bunca yıldır hicrânla yorulduğum? Bu öyle bir hicrân ki sürgün "sen de" karanlık. Bilirsin tekrarı yok yitip kaybolan ömrün, Umut ne kadar garip temenni ne sancıdır! Yalnız aşka amade hüzne ram olan gönlün, Suyun akışına kör aksine yabancıdır. O halde bu suskunluk, iç çekiş, kül, sızısı, Şimdi hangi gururun ardında, yüzden haklı? Ruhuna her taraftan benzer gül kırmızısı, Gurubun rengi bile yüzünden ağlamaklı. Tutuşur efkârından tüm çiçek kelebekler, Karınca eşmez sağlam toprağın en dibini. Yeryüzünde bir aşık: "Gelip geçecek" bekler. Kim yorar senin gibi sahiden nasibini? Anladım! Bağrı yanık göçmez kuşlar yabana, Artık ne gözünde yaş ne dudağında acım. Varsın sana hep düzler kalsın yokuşlar bana, Bitmeyen hasretinin bağında solacağım. İlker Tokgöz |
Saygimla