7
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
683
Okunma
Ne kadar zor olduğunu bilir misin
Yüreğin biri için titrerken yüreğini dizginlemeye çalışmak
Ne kadar zor bilir misin
Fokur fokur kaynayan kalbini söndürmeye çalışmak
Öyle bir an gelir ki
Gök gibi gürleyen kalbini susturmaya da çalışırsın
Sessiz sedasız ölen yüreğini yaşatmaya da
Sadece bir an olsun bir dakika olsun düşünürsün
Kıyametler kopan gönlündeki titremeyi
Sadece bir an olsun dakika olsun düşünürsün
Yıllarca beklediğini biraz da beklemeyi
Beklemeye değeceğini de bilirsin
Aslında bir daha hiç gelmeyeceğini de
Efkarından yakarsın dalga gibi ciğerini
Asaletinden susturursun ağlayıp duran yüreğini
Nefeslerin çırpınır solukların hızlanır
Yaşamı bekleyen ruhun aşkın pençesinde saklanır
Gözlerin gece gibi kararır gece gibi kapanır
Bir yel bile senin kokunu ötelerden tanır
Şimdiyse bir firarın eşiğinde dönen göğsüm
Kahrolurcasına yaş akıtıyor iki gözüm
Yalçın dağların ardında çınlıyordu
Çaresiz gecelerin içinde ağlıyordu
Dudaklarım düşen gözyaşını yakaladı
Ve dişlerim o yaşların hepsini parçaladı
Ne bir dem ne bir elem ne bir sitem
Kalmadı artık bende zerre kadar matem
Ne açılıp kapanacak bir resim
Ne açılıp kapanacak bir düş
Senin ismini kazmıştım süzülen karlara
Senin ismini kazımıştım bomboş duvarlara
Soğuklardan değil hasretindendir titreyişim
Bir acı ufuk önünde seni bekleyişim
Nasıl unutulur bir can için boşa sayılan hiçler
Nasıl unutulur bir vuslat için heba edilen düşler
Bu dünya
Mutluluk ve sermayenin gölgesinde değil
Mahzuna sarılıp asaletiyle ağlayanlarla ayakta duruyor
5.0
100% (16)