3
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
589
Okunma
Ahh bu geceler...
Kapımda bir kör tapınak...
Anarım adını içim acıyarak...
Saatler uykusuzluk...
Firari bakışların zihnimde deli bir sual...
Ekmek gibi, su gibi aziz bildiğim yar...
Nereye bu gidişler, nedir bu hal?
Şimdi söyle bana...
Neden yorgunuz hala?.
Geçmişle hesapların bitmedi mi?
Bizim de çektiklerimiz bize yetmedi mi?
Şimdi sırtımda bir bıçak yarası...
Kan sızısı,kahır karası, iki kemik arası...
Etme...
Yokluğunun ardından bil ki tarumar...
Hazan bahçeleri...
Ilk busenin mateminde sarı yapraklar...
Neredesin ey gönlümün mabedi?
Gelmez isen...
Kurusun gözümden akan pınarlar...
Doysun cana kara topraklar...
Bilir misin ki...
Seni bu saatlerde içime gömdüm...
Yalnızlık nedir?
Sen öğrettin...Sevmeyi ve de pişmanlık nedir?
Şimdi dön bak kendine...
Ben kimim neyim diye...
Bana eski aşkımı ne olur geri getir...
Sayfalarca yazsam seni,yine de bitiremem...
Böyle bir aşkı dünyaya bir daha getiremem
Eyy yokluğuyla yok olduğum...
Varlığıyla can bulduğum..
Etme...
Ben böyle yapayalnız...
Sen duygusuz ve vicdansız...
Çekip gitme hesapsız...
Bırakıp gitme...
5.0
100% (9)