0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
435
Okunma
Anadilim yabancı bir lisanmış aleme
Bildiğim bütün sözcükleri kana buladılar
Bir lügati paramparça ederek susturdular beni
Suskunluğum ıssız, kırık pencereli bir ev kadar tedirgin edici şimdi
Kirli bir akıntıda boğdukları dileklerimi
çiçeklerle uğurlamama bile izin vermediler
Atılmış gibiyim bir savaş oyununun içine
ki kuralları çoktan ihlal edilmiş
Muazzam bir tablonun üzerine düşen
karanlık bir fırça darbesiyim sanki
Bir hayatın iltihaplı yarası
Çivilediler aklıma üzerinde,
"BİZİM GİBİ OLMAK YA DA OLMAMAK!"
yazan bir sloganı
Yağmalanmış hayatımın boşluğunda
adı recmedilmiş bir yalnızım
Mümkün mü boşlukta dengede durmak
"OLMAK YA DA OLMAMAK!"
Ne kaldı benden geriye diye kendimi ararken
yadigar bir aynanın sırrında kayboldu yüzüm.
Soldu tanıdığım bütün renkler
Kem gözlerle, şer sözlerle bir elbise ördüler hiçliğime
"Çırılçıplaksın, çirkinsin giy üzerine!" dediler.
"İçimde kocaman bir yalnızlık sızlıyor." dedim.
"Ört sızını ya da imha et kendini." dediler.
Huzursuzluk makamından çalıyordu
duyduğum tüm sesler.
Oysa biraz sevgi, bir cümlelik sevgi olsaydı
yalan bile olsaydı
belki iyileştirirdi
recm yarasını.
Artık ne çare;
Ben koca koca inançlar yitirdim gölgenizde.
Ulu dualar unuttum çığlıklarımın arasında.
Umutlarım kimsesizliğin en sert kışında fırtınaya kapıldı
ki hiç doğmamış hissediyorum kendimi
ve hiçbir şefkatin doğurmayacağını beni
Biliyorum çok geç artık
dilsizliğim bundan olsa gerek
Başımı yasladım ölümün bağrına
"Korkma, ben varım! Her şey bitecek." dedi
saçlarımı okşarken matem ezgisi.
Sığınabildiğim bir dilek hakkım varsa;
"Tanrım lütfen izim kalmış olsun ruhuma attıkları her taşta ve gün gelip çıksın karşılarına yönünü kaybettikleri bir yolda"
Amin
Hüseyin Gökmen
25.10.2022
5.0
100% (2)