3
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
425
Okunma
Seni eski bir hikayeden hatırlıyorum,
ruhumu ezip geçerken sesin
yok yok bir hikaye değil bir rüyadan hatırlıyorum ben seni.
Sabah ezanı öncesi
günlerce an gibi aklımda kalmıştı.
Karşıya geçmek için ışığın yanmasını beklerken
duran otobüsün bilmem kaçıncı penceresinden uğultulu bir rüzgar gibi ruhumu saran bakışların
ve hafifçe çevirince yüzünü gördüğüm yanık izi…
Sanki bir kibrit kavına doğru koşmuş
sanki bir alev ciğerime düşmüş
sanki asırlık bir acı omuzlamış da vebasını üstüme üstüme geliyor du.
Hangi ışık yandı hangisi söndü bilemedim .
Ne uzun du ne zor
ben o yolu karşıya geçemedim
inecek var diyordu bir ses
iniyor muydun , bana mı sesleniyordun
anlamını bilemediğim bir dil miydi
O gözlerime taşınan bulutlar yağmuruna direnç gösteriyordu
ışıklar yanıyor ışıklar sönüyor sen gidiyordun…
inecek vardı oysa
inmedin,
biliyordum rüyaydın ama kulaklarımdan kalbimden hiç gitmedin…
Rüyamıydı o eskimeyen bir hikaye sanki…
Sanki..,
5.0
100% (7)