Aşktır hürmet ettiği evrenin aşikâr
Kekremsi sessizliğe paye veren de huzur
Kat çıkılası o yol, basamakların her biri aşka delalet
İlahi bir çağrı ile saklı iken İlahi Adalet
Evrenin her zerresinde.

Ve işte çömeldiğim kadar yere
Diz dizeyim dizelerimle
Ne mağdur ne yoksul ne de hüzünbaz
Sadece
Hazanda saklı rahmetin ve
Bitimsiz sevginin nakşına eşlik eden ateşin
Sırları evrenin saklı en derinde

Hulasası özlemin
Huda demenin fazileti ve tek sığınak iken
Rahmetin ve aşkın güncesi
Sere serpe yürek saklı üstünde izafi rahlenin
Ne kıyıda köşede saklı
Aşikâr evrenin bam teli ve yanan bağrı
Aşkla ereceksek hidayete
Sevip koştuğumuz belki de diğer âleme
Tutsak kimse yalan dünyanın nimetlerine

Kordan heceler
Közünde saklı bir minvalken ömür
Kozasından firar eden ipek böceği misali
Ve işte kelebek kanatları sevdanın
Yandıkça büyüyen bir ateş bu
Katlarında saklı hüzün yaşananların
Selametle yaşamak koşmak Rabbine
Sökükleri salkım saçak hayatın varsın olsun da
Kani olduğumuz kadar iman gücüne

Kaybolmak bile bir kazanım
Hele ki insan buldu mu sonsuzluğu İlahi Aşkın her zerresinde
Seyyah sözcükler uçuşan
Saydam ruhum aşkla tokalaşan
Bir uğur bu bir iz bir giz
Na’şı dünün özlemi de dinmek bilmedi
Sonsuzluğa rücu eden her yürek
Kademeli bir yolculuk olsa gerek
İfa ettiğimizden de ötesi
İbraz ettiğim her güne katıksız sevgi
Nasıl da sonsuzluğa delalet yazılan
Yazgımıza razı Rabbe sevdalı biz aciz kullar
Küle dönse ne ki yürek?

İçten içe büyüyen bir coşku bir zarafet
Tasası düşse de bize ömrün
Elbet feraha çıkacaktır her insan
Her öğün
Doyarken aşkla inançla
İçi kıyıldığında insanın ettiği bir dua nelere delalet
Huzur ve hüzün ve aşk
Bir rabıta ise şafak
Yeniden doğmanın müjdesi
Doğan güneşe sevgiyle dokunan yüreklerin meali
Bitimsiz aşkın ve coşkunun g/izinde…