Sevabı, günahı bağladık şekle,
İlim, irfan hayat kuralı değil…
Vurulduk hurafe denen fişekle,
Akıl, izan mevta, yaralı değil…
.
Haklıyı, haksızı ayırmaz olduk,
Mazlumu, masumu kayırmaz olduk…
Vicdanın sesini duyurmaz olduk,
Hacımız-hocamız oralı değil…
.
Şirk, riya bürümüş iman yolumu,
Belli değil sonu boş mu, dolu mu…
Arap aşkı sarmış Anadolu’mu,
Konuşan ağızlar, buralı değil…
.
Kuklalar kör, sağır, fikri yasaklı,
Hepsinin "kaderi" ustada saklı…
Koyunlar gereksiz sandıkça aklı,
Güdülmek ebedi, süreli değil…
.
Yapılan ibadet amele değmez,
Münafık tavırlar hakka baş eğmez...
Toplamak istesem sayıya sığmaz,
Rezalet üst üste, sıralı değil...
.
Büyüdük, okuduk güya hepimiz,
Halen mollalarda gönül tapumuz...
Dogmatik kilitli idrak kapımız
Zamana zerrece aralı değil…
.
Gaflet yorganı var üzerimizde,
Bilginin hükmü yok nazarımızda...
Her gün kurulan gam pazarımızda,
Dertler cehaletle, paralı değil…
.
Fitneden-fesattan iğrenebilsek…
Gerçekten doğru ne, eğri ne bilsek…
Zamana uymayı öğrenebilsek,
Bahtımız ak olur, karalı değil…
.
Veli BOSTANCI (Ankara, 2013)