Bu yıl güzel bir mevsim yaşarız sanıyordum,
Hiç te öyle olmadı, şaşırttı bu havalar…
Aslında bu mevsimi, bir yerden tanıyordum;
İşte bu havalardan, dağıldı çok yuvalar…

Kışın ılık geçerken, baharda üşüdük biz!
Çiçekleri don aldı, hep avuç kaşıdık biz!
Sel ne varsa götürdü, çok umut taşıdık biz!
Umutsuzluktan mıdır, çoğaldı tüm davalar…

Bahar geldi yağmurun, gözüne bakıp durduk!
Bu yıl mahsul bol olur, diye hayaller kurduk!
Kuraklığı görünce, dizlerimize vurduk!
Nasıl sararıp soldu, o yemyeşil ovalar…

Şimdi sonbahardayız, asıldı bütün yüzler!
Artık su lazım değil, dolar yaş ile gözler!
Yıkık, dökük evlerde, ne yapar ki öksüzler!
Damlar aktıkça dolar, yaşlarla tüm kovalar…

Viran olmuş duvarlar, taşları sökülecek!
Yağdıkça yağmurlar hep, belleri bükülecek!
Ayaz olur, yel eser, damları yıkılacak!
Bütün bakımsızlıktan, dökülüyor sıvalar…

Vurdukça kuşlar cama, kuş hazin, hane hazin!
Sonbaharın adı güz, soyadı zaten hüzün!
Şimdi çok düşünmeli, kışları uzun, uzun!
İnsanların gücü yok, gam yüklü mâsivalar…

Karaman-2022/0
Halil Şakir Taşçıoğlu

ÜSTATLARDAN:

Günler böyle geçiyor, derde derman nerede?
Bolu’dan dön Bartın’a, ondan sonra Gerede.
Hamamda yunmak varken çimiyoruz derede,
Yağ kalmadı mutfakta, yanar oldu tavalar...

Halden hale girer de unsuz elek eleriz,
Davar ettiler bizi, koyun gibi meleriz.
Yine de şaşkın şaşkın halimize güleriz,
Günde yandık desek de, kışa dönük havalar...........................Aksakal

Kışın su, toprak donar, çatıları buz kaplar
Yoksulun yüreğine, inceden bir ok saplar
Pazara gitmek şöyle, çöpten yiyecek toplar
Devlet çıkarı için, zengin sırtı ovalar.....................................Kardelen-1

Osmanlıca:
Mâsiva: dünya ile alakalı şeyler, tabiat ve mahlukat…