Hasretti, aşkın başının tacı
Yarıladığımız yollarda kayıtlı yarım masallar.
Çeyreğe bile tekabül etmeyen kimine göre
Çürük bir düş’ ün gövdesinde mevcut
Umudun yekpare sesi nefesi yettiğince
Seven ve yazan şairim ölümsüz güftesi iken aşk
Payidar kılınası güzellikler mevcudiyetin cafcaflı rotası

Mantık dışında her şeye olur, diyen yankısı
Zamanın ardıç düşlerinde saklı
Anaç bir iklim iken şairin yüreği
İhya edilesi iklimin ayak sesi
Ve işte yola çıktı sonbahar
Batıl bir düş değil
Yalan bir söz hiç değil
Bazen yalın bazen komplike
İdrak ettiğinden öte şairin
Kalp gözüne sadık bir yap-boz adeta

Mutluluğun formülü saklı genlerinde şairin
Hitabı en üst makama
Bil mukabil demenin vasıflı sessizliği
Sözcükler dökülürken yürekten
Mutunda saklı nice bilinmezin eseri

Esaret değil de aslına
Bir eser bir esir
Yan çizerken ömür
Kimse kanaat notu veren
Ve işte bilmediği şairin
Ama bildirdiği hece hece
Ket vuransa sessizliğine
Elbet kalemin ve şiirin ibresi

Kasıtsız severken
Kayıt düşerken evrene
Muğlak gölgelerden ırak: sadece sevgi dilinde
Atan kalbin müjdesi
İnancın da sertifikası gönlünden kopan bir nida
Aşkla haykıran evrene varmak: aslında Huda’ya

Demiri kesen gerçekler
Hayaller ülkesinde şapka çıkaran bir masal kahramanı
Ne sihirli ne sinirli
Bağdaş kurduğu iklimde çatlayan o fay hattı
Elbet şair severken pervasızca
Nüktesi ve nüktedan sözcükleri
Nazenin yürek coğrafyasındaki hâkimiyeti
Olsa olsa sevginin
Olmazın oluru bir hayalin perçemi
Nasıl da yakışır şairin doğasına

Doğaçlama seven ve yaşayan
Dolmadan gözleri kalemi elinden bırakmayan
Haşmetli bir coşkunun ayak sesi
Elbet şairin de g/izi
Sonlanmadan hayat
Soymadan kabuğunu elmanın
Soyağacında saklı özlemi hasreti ve sevgiyi
Bahşeden mademki Tanrı
Hem şair daha ne yazdı ki?
Yazdığından öte yazgısına hürmeten
Yanlışa da düşmeden yaşamak iken tek gayesi…