4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2811
Okunma

1-
üstüme gölgesi düşen demir parmaklık,
böler çizgi çizgi bedenimi;
ülkeler doğar tenimin coğrafyasından,
her hücresi fethedilmiş kale,
hile ile kudsiyetini yitirmiş
öder özgürlüğün diyetini biçare...
2-
sınırlarımda dikenli teller;
gönlüm mayın tarlası,
geçit vermez dağ olsam
ne fayda!
üleşilmiş ruhum
paylaşılmış toprağım
işgali bir sevdadayım,
yüreğimde parsel parsel yaralar
cennet vatan olsam, ne fayda...
3-
ayrı dili konuşsa da her parçam,
aynı duygunun esiri;
ışığı kesip gizli bir el
sürer hükmünü
çekip restini;
işgal görmüş şehirler,
taşır suskunlukları derininde;
bir büyük kavga sonrası
yenen -yenilen
her nerede isem
ölmez de kalırsam eğer
sığ sularda gezineceğim
kalabalığa karışıp
bi-taraf
mutlu şiirler dizeceğim sizlere
yıldızlar yakar kendini,
kayar ölümüne son nefer
ellerimin arasından uzaya doğru;
ömrün kaygan yollarını arşınlayarak...
kuru bir zeytin dalına tutunurum da
sulh diye inler, düşer yaprakları...
7-
kelepçemin karasıdır
masal avuntusu gözlerin,
bir çift güvercin ellerim,
tükeniş arifesi tutuşur durur...
9-
darağacıdır gövdem;
acı bir ağaç dar ve uzunca,
yağlı urgan ip ömrün çilesi
kısa bir söylencedir ölüm...
10-
çocuklar serpilir hayata
çiçek kokulu şafaklarda;
kalbimin son çırpınışı olur aşk;
umut yeşerir taş duvarın çatlağında,
elim benim mahkumdur kaç bahar
demir parmaklıklar arasında yokluğuna...