2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
475
Okunma

Tarifi pek az kulakların şahit olduğu, bir aşk hikayesi biliyorum
Bu aşk hikâyesinin taraflarının birbirlerine kavuşamama sebebi, mesafeler meselesi
Ama öyle bilindik uzaklıklar değil meselenin kendisi
Ben anlatayım da, bilinsin o vakit bu gönül ezgisi
Yakınında olanı uzakta saymakla ilgili bu aşkın asıl hikayesi
Birbirine hudut iki ayrı köy gibi, Aşıkların aşamayacağı yüksek duvarları olan setlerle çevrili.
Yarısı beyaz diğer yarısı bembeyaz bir huy gibi, duyanlara şükür ettiren bir kıssa misali.
Temiz ile berrak kadar eş, iki anlam kadar birbirine yakın ama uzak bir kavram endişesi bu aşkın hikayesi.
Bir kalbin başka bir beden içinde atmasına izin verilmeyen, kuralları olan bir oyun misali
Dejavu ile paradox kelimelerinin aynı cümlede aşk için mana teşkil etmesi gibi
Hem hipermetrop hem de miyop bir aşkın hikayesi
Gel gelelim
Serhat boyunda, karşıya geçmeyi bekleyen yiğidin bu divane gönlü
Söz dinlemez, hırçınlığı dinmez ey virane ömrü
Göze alsa da demir parmaklıkların ardını, aşkı için korkusuzca
Legal hakların illegal savaşlara dönüştüğü aklınca
Çiğniyor da çiğniyor, tadı kaçmış ona engel tüm yasaklarını
Büyüyor da büyüyor bir sakız gibi kalbinde acı yarası
Nedir bu önümüzdeki demir set engeli
Hurdası para etmez paslı yasaların bedeli
Dikenli tellerin arkasından, bakıyor onun bana gözleri
Nasıl dayanır bu kalbim gözümün önünden geçiyor şimdi onun gözleri
Mayınlara basmadan geçerim ben yeter ki sen oradan sev beni
Oldu olacak hazırız zaten biz seninle ölüme
Bu tel zaten çekmedi mi bizi yaşarken ölüme
Kulak ver sesime, karar ver kendince
Bitsin bu hasret kavuşalım gönlünce
Ya ölelim diri diri gülsünler bize
Ya mülteci say beni
Ya da Tel boyu sev
5.0
100% (4)