Uzunca bir zaman Şubat 29 çekmeyecek, göreceksiniz
Kuru sıkı umutları sürer gibi bir namluya
Balistik raporu tescillenmemiş düzmece bir evrakla
Hayati tehlikemden ayırıp beni
Murad’ını alamamış bir üniformalıya komşu edercesine
toprağa vereceksiniz...
Bir Arnavut kızı yapışacak yakalarıma
’Terli terli hayal kurma adı batası
Henüz dayak cennetten çıkmadı’’ diyecek
Defterimi düreceksiniz...
Sol gözünden mahrum bırakılmış bir güreş ağası
Açık artırmada sahiplenecek tüm günahlarımı
Nikahımı kıyan imam verecek talkınımı
Huzura ereceksiniz.
Ve hemen ertesi bahar
Kirpik uçlarımdan bir erik ışkını fışkıracak başucumda
Turuncu yapraklarım altında gölgeleneceksiniz
Düşleriniz kamaşacak
(Siz benim neden öldüğümü nerden bileceksiniz?...)
Kıymete binecek yarım kalan heveslerim
Gizli saklı şiirlerimi bulmak için sıraya gireceksiniz
Enkaz altında kalmış bir ekmek evinin
Gözyaşına bulanmış kovuğunda
Son mısralarıma denk geleceksiniz
Azad ettiğim taklacı güvercinlerim
Tavan arasındaki yuvalarını bulma umuduyla döndüklerinde
Kırk yerden kırılmış kanatlarına merhem niyetine
Ali baba hayrı için
Fatiha mı süreceksiniz?..
Ağlayanın malı gülene hayredecek
Huzura ereceksiniz
Uzunca bir zaman şubat 29 çekmeyecek
Göreceksiniz
(Siz benim neden öldüğümü nerden bileceksiniz?...)

Ali ERDİNÇ