Bu âlem ki çeşit çeşit, her şey var
Kimi gül bahçesi, kimi olmuş har

Allah’a kul ol hemen, uyma nefse
Sınav sorusu bil başa ne gelse

Hepimiz kardeşiz, Âdem soyuyuz
Cennetten geldik cennete yolcuyuz

Eksik olmaz kulda kin kibir haset
Tedavi olmazsa yayılır fesat

Tevazu yüzünü göster herkese
İster seni sevse yahut sevmese

Rastlarsan dostuna otur taltif et
Ne derse, dinleyip hâlini seyret

Nerede olursan ol, hizmetçi ol
Elsizlere el ol, kolsuzlara kol

Hüsnü zanda bulun davayı bırak
Her kulda esmasıyla görünen Hak

Başka değil kendini görmeli hor
Kendin kınamayana adamlık zor

Her an her ne olsa İlahî zuhur
Sükût eyleyip seyret bulursun huzur

Hakka muhalif giden bil ki ahmak
Bilerek isyan eden elbet alçak

Her söze her file kem gözle bakma
Gör kusurunu da ateşte yanma

Gece gündüz tok gezen Haktan uzak
Çeşitli yiyecek hep bize tuzak

Gün batımıyla artık yiyip içme
Hastalık ekip de hastalık biçme

Az çok deme kısmetine razı ol
Şükredenden Hak da razı, bilmiş ol

Evin otel midir! kıl onu dergah
Uyan gözüm! vakt-i seher barigah

Ah! dertlerin dermanıdır şu seher
İhya eden bulur nice mücevher
…
M. Talât Uzunyaylalı