2
Yorum
37
Beğeni
0,0
Puan
606
Okunma

Bulutların üzerinde bir masal gemisidir hayat
Yetişmeye çalıştıkça daha fazla uzaklaşan
Pamuk tarlalarında yalnız bir kelebek gibi
Kör olur duyuların kapıldıkça beyazın alımına
Durur zaman, uzaklaştıkça senden ait olduğun mekân
Ayrılığa biçilen kaftan kanatlı ak bir küheylan
Savrulur yeleleri alev dilleri gibi göğün koridorlarında
Vuslat halidir o an duygularının tek hâkimi
Kalbur altına düşmektir oysa yeniden doğmak hayata
Varırsın özlediğine o eşikten atladığın zaman
Yol biter, yön kaybolur, hep sevdiğin hep hiç olur
Bir düşe gönüllü aldanıştır umut, çaresizliğin kelepçesi
Yorgun düşlerin mağlup, yalnız süvarisi
Bilirsin hiç geçemeyecek bu hüzün cenderesini
Söz biter donar gözlerin ufuktaki uzak noktada
Açıp kollarını en deli dalgayı beklersin güvertede
Alsın diye senide kendisine deniz
Vuslat halidir o an duygularının tek hâkimi
Zaman, mekân, yaşam; anlamını yitirmiştir her şey
Dümensiz, pusulasız bir gemide yalnızlığa pupa yelken
Aniden yuvarlanırsın bulutlara kurduğun düş merdiveninden
Yavaş yavaş kaybolur ufukta özlediğin liman
Yosun tutar gözlerin kuzey rüzgârlarından, için üşür
Yeni bir yirmi beşinci saate kadar,
Abdurrahman Güleç