10
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
1178
Okunma
bir sözün olmalı,
bir sözüm olmalı,
bir ilacı olmalı bunun
bir sonu olmalı, yaşam gibi;
yaşanan her acının
dönmeli mevsim kış gibi, yaz gibi;
hazandan bahara
bir bilen olmalı,
en güzel gülü bile neden soldurur hüzün
kirpiklerin maskarasından ince bir yol
yüzünün kıvrımlarında
sonbaharda kuruyan meşe yaprakları gibi
alev alev kızarır gözlerinde
gündüzün siyahında
damıtılmamış bir isyan dudaklarında
yüreğindeki korla demlenirken acı;
avuçlarına damlar hüzün
metaneti kendinden bilmek,
züğürt tesellisinden başka ne
İçinde küllenen ateş,
düştüğü başka bir yürekte ne eder
bilirsin işte
dilin sürçer,
buğulu bir bulut geçer önünden
kılın kıpırdasa bir an;
tutamazsın, gözlerinden hüzün düşer
elasına vurgun, kalpten sürgün dünyada
tutuklu kalmıştır özün
vahşi bir devrimin ardından,
kalmamıştır söylenecek tek hece sözün
uzun uzadıya dalar gider boşluğa
ferini kaybeden gözün
nikotin sarısı soluk bir resim gibi
anılarına doluşur hüzün
öylesine sessiz, öylesine telaşlı
katar katar vagon geçer düşüncelerinden
bir ceviz kabuğunu dolduracak
cevap bulamazsın içinden
kampanalar çıldırır,
duman dumana karışır;
ne tren kalır, ne gar
yine yalnızdır hüzün yolcusu,
son istasyon ve uzayıp giden raylar
kalbin sıkışır,
yılların yorgunluğu çöker ruhuna,
omuzların düşer
İçin üşür kendine sığamazsın ne yapsan,
işte o an bırak düşünme
bütün sorular cevapsız kalsın,
biten her ne ise bittiği yerde kalsın
geçer nasılsa;
bir sözüm var, bir sözün olmalı
unutma!
önce kendin için varsın
ve aldırma,
gülsün yüzün,
sarsa da bütün gölgeleri hüzün
01 Şubat 2011
Abdurrahman Güleç
5.0
100% (21)