Antwerpen’de sabah
Bu gün her şey bize mübah
Oturmuşuz seyrediyoruz seninle
Maas Nehiri’ni gönlümüzce
Yıl 2017, günlerden 25 Nisan
Ya yanımda sen olmasan
Acı çekerim gözlerini düşünerek
Ve seni hissederek
Antwerpen’de sabah saat 11:46’da
Çiseliyor yağmur bedbah bedbah
Kahve içiyoruz Belçika’ya özgü fincanlarda
Ve gerçekten bize özgü özel bir sabah
Gelip geçiyor öğrenciler yetişmek için derslerine
Filinta gibi gençler baktıkça kan geliyor
İnsanın yüzüne
Sokaklar tenha, güneşe susamış zaman
Hiç bir şeyi dert etmiyorum şu an
Varlığın yeter bana
Hayat buluyorum kendimde gözlerine baktıkça
Hayatın geç kaldığımız ortasında
Yüreğim bu günde vuruyor senin adına
Şairler suskun, dizeler nadasta
Düşünceler okuyorum bir felsefeci gibi yanaklarında
Antwerpen’in o muhteşem garında
Seviniyorum bu beraberliğin yıllar önce başlamasına
Ayrı bir büyü sarıyor içimizi Maas üzerinde müze
Dururken karşımızda
Modaevi defileleri için zarif gençler yürüyor oraya
Brabobrunnen heykeli almış
muhteşem belediye binasını avuçlarına
Yavaş yavaş yürürken birden bire ulaşıyor insan
Büyük Pazar meydanına
Antwerpen‘de muhteşem bir sabahla
Kafile kafile turistler iniyor otobüslerden
Ve dağılıyorlar şehirin kathetral taraflarına
Liebfrauen kilisesi yükseliyor uzayın ortasına
Meydan okurcasına
Söyleyecek söz bulamıyorum
Bu harika yapılar karşısında
Birden bire buluyoruz kendimizi
Ressam Peter Paul Rubenshaus’da
Tablolar duvarlara sırlanmış
Bu ressamın yetenekli ruhuyla
Yürüyruz Belçikaya özgü seslerin geldiği sokaklarda
Antwerpen’de belliki sabahlar bambaşka

Pedagog H. Hüseyin Arslan, Belçika - Antwerpen - 24.04.2017