Nedir bu haykırışın isyanın.
Ötelerden mi gelir bu ahın, tokadın.
Hoyratça vurursun kapımı.
Düşünmeden eser yıkarsın.
Düşünmez misin
Gönül zariftir ,incitme !
Kırarsın.....

Ey mor dağların dilini anlayan rüzgâr.
Artık ümidim kalmadı nisyan içen insanlardan .
İhtiraslı halleri korkunç bu parmaklı zindanlardan .
Sıkıldıkça senin yamaçlarına sokuluyorum.
Bilmem ki dik durmak için haddimi mi aşıyorum?
....


Ey sevdaya geçit vermeyen dağlar.
Sana mı rakiptir bu isyan eden rüzgarlar?
Yoksa yenilmis sevdaların uzaktan yazılan fermanı mı?
Anlaşılmıyor hoyratça dökülen bu gözyaşları.
Yavaşça süzülüyor meltem, serinletir kainatı...
...

Bazen yol haritam olur savurursun hatıraları.
Coğrafyamda haritam hep yaralı ve hasarlı.
Anılarımı silmek istesem de o yorgun bir savaşçı.
Sakın !beni anılarımla vurma
rüzgar, yaralarım kapanmadı ...
.....

...

Meryem Karapınar