Düşlerime telkinler yüklüyorum
İçimdeki raflar tıkış tıkış
Arzı endam eden yeknesak hayaller ve çatlayan dudaklarım…
Ruhumdan fışkıran lavın
Haddi hesabı yok ve endamlı coşkum
Kuru kuruya sevmediğim gerçeği ile
Azat edilesi bir ülkünün
Ülkesinde s/alınıyorum
Rögar kapakları
Akan damı yalnızlığın
Kuytularda gezindiğim
Ömrünse şifresi iken içimde saklı

Maviden dubalar var denizde
Deniz gözleri göğün
Titrinde aşkın
Ah, doğan mehtabın firakı
Özet geçtiğim gün
Öldüğüm anbean
İçimde sistematik acılar
Alarmı kurduğum şafağa
Gel gör ki sabah ezanından sonra
Dalmaktayım uykuya

Hani, perdelediğim iç sesim
Hani, kavrulan leblebi gibi yüreğim
Bazen yanık kokan
Bazen yan basıp da yere kapaklanan.

Huda’mın eseriyim
Özlemin esaretindeyim
Gökteki o tabaka
Yürekte saklı tabela
Yine de kaybederim yolumu
Müracaat ettiğim elbet Rabbim
Bir ışıksa yanan
Bir hazansa kulağıma fısıldayan
Hüzün yüklü mevsim
Sezilerim bildiğinden de engin
Ergenler gibi sevdiğim
Çocuk kalbimle illa ki nüansı sevginin

Sözcüklerin parkası
Yüreği park ettiğim ömrün arka bahçesi
İçimde saklı cenneti ihbar ediyorum
Yerle yeksan olmuş hayallerimi yeniden örüyorum

Hörgücünde saklıyım yalnızlığın
Issızlığına tabusu ise sessizliğim
Mizacıma yakındır öznem
Özlemimle dikişlerim sökülen
Ve işte şiirler yüksüğüm
İmgeler ipliğim
Yine de dikiş tutmaz yüreğim
Sarpa saran acılar
Ulvidir sezilerim
Rahmetine sığındığım evrenin
Ulu orta gezinmem hem
Genzimde saklı hıçkırığın
Son bulmasıdır isteğim
En azından rüyalarımda gülümsediğim
Yine de nazar değdi mi
Nazarında insanların
Nazik bir sözcük olmamdan çok öte…

Şaşkın kalbim hırçın mizacım
Uysallığıma zimmetlidir hayallerim
Gerçeklerse gün gibi aşikâr
Gerekçeleri solan bazen
Gerindikçe heceler sönen bir balon gibi
Bazense içime esen rüzgâr
Şapka çıkarttığım ömür
Kaderime ettiğim hürmet kadar

Karekökü aşkın
Kök hücresi benliğin
Kolaçan ettiğim sessizlik
Tamtakır bazen gök kubbe ve mutluluk
Ve işte o an firar ederim kendimden
Bilsem de geri döneceğimi tavaf ederim bilinmezi
Bilindik olansa İlahi Işık nemalandığım sevdiklerimden

Kurusıkı söylemlerden uzağım
Matemime serili bir örtü
İçimde saklı tevazu
Ne çıkar ki gözlerim olsa yaşlı
Yansızca sevdiğim yaşadığıma biat
Her sözcük farı göğün
Her nokta neferi sözcüklerin
Bildiğimden ötedir zaman aşımına uğramamış ruhum
Hali hazırda içimdeki ukde
Batıl bir gölgeden kaçmanın meali

Zanlar susan
Zamlı tarifesi yaşamın
Gel gör ki; nakittir benim duygularım
Borçlandığım sevgi
Bozguna uğratıldığım kimse nefretini
Püskürten üstüme
Güneş olmamda sakınca yoktur umarım
Nasıl ki balçıkla sıvanmadığım
Ve işte budur benim sınavım…

Sev ve inan ve umut et
Tekerlemesi ömrün
Tebessümler sunduğum kadar
Gaipten gelen bir ilham
Yaşasın ki göz gözeyim
Göze gelsem de ses etmem
Nazlı bir yüreğin feryadından da ötedir içimde g/izlediğim
Elbet şiirin tarifesi
Üstelik kaçak yolcusu değilim ben sevginin:
Alabildiğine içten sevmelerin meali
Mızrabı kırık olsa da yüreğimin…