Sultanım
Ervah-ı ezel içre Yaradan’dan badeli;
Zerafet iklimini Şah-ı merdan eyledi; Kevn ü mekan incisi, nezaketi haddeli; Kekik yaylalarında seken ceylan eyledi. Güzel olan ne varsa benliğine seçerek; Aşıklar dergahında Hak dolusu içerek; Kader güzergahından nazlı, nazlı geçerek; Nurlu kundak içinden bakıp, handan eyledi. Bazen bir tebessümü ehl-i gamı hoş etti; Bazen çatık kaş ile evreni nahoş etti; Tegafül şarabıyla içmeden sarhoş etti; Uşşak-ı Gurebayı tümden hayran eyledi. Kalbi güzel olur da, kendi güzel olmaz mı; Ceylan misali gözler, kirpik özel olmaz mı; Sevgi dolu yüreğin aslı ezel olmaz mı; Muhabbet gülşenini misk-i reyhan eyledi. Birleştiren haliyle gönüllerde yer edip; Dostluk meşalesini burçlarına ser edip: Musikinin ilmini endamıyla bir edip; Billur gibi sesiyle bizi mestan eyledi. En sonunda kavuştu gönlündeki hülyaya; Ezeller ötesinden tutulduğu rüyaya; Bir nadide gül gibi teşrif etti dünyaya; Gönül Sultanım olup dile destan eyledi. Osman Bölükbaşı Dara |
Yüreğine emeğine sağlık
____________________________________Selamlar