8
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
610
Okunma
Ervah-ı ezel içre Yaradan’dan badeli;
Zerafet iklimini Şah-ı merdan eyledi;
Kevn ü mekan incisi, nezaketi haddeli;
Kekik yaylalarında seken ceylan eyledi.
Güzel olan ne varsa benliğine seçerek;
Aşıklar dergahında Hak dolusu içerek;
Kader güzergahından nazlı, nazlı geçerek;
Nurlu kundak içinden bakıp, handan eyledi.
Bazen bir tebessümü ehl-i gamı hoş etti;
Bazen çatık kaş ile evreni nahoş etti;
Tegafül şarabıyla içmeden sarhoş etti;
Uşşak-ı Gurebayı tümden hayran eyledi.
Kalbi güzel olur da, kendi güzel olmaz mı;
Ceylan misali gözler, kirpik özel olmaz mı;
Sevgi dolu yüreğin aslı ezel olmaz mı;
Muhabbet gülşenini misk-i reyhan eyledi.
Birleştiren haliyle gönüllerde yer edip;
Dostluk meşalesini burçlarına ser edip:
Musikinin ilmini endamıyla bir edip;
Billur gibi sesiyle bizi mestan eyledi.
En sonunda kavuştu gönlündeki hülyaya;
Ezeller ötesinden tutulduğu rüyaya;
Bir nadide gül gibi teşrif etti dünyaya;
Gönül Sultanım olup dile destan eyledi.
Osman Bölükbaşı Dara
5.0
100% (12)