Abdurrahim Er Dostuma;
Ey gidi aziz dostum unuttun atışmayı,
Er Meydanı açmıştım orada yarışmayı,

Tek dörtlükle burada dostlarla vuruşmayı,
Eğer fazla olursa her yerde konuşmayı,

Gelenler fazla ise onlarla tartışmayı,
Eğer malzeme yoksa kenardan sıvışmayı,

İki sayfa var iken ayrı sayfa açmayı,
Acab kimden öğrendin köşe bucak kaçmayı,

Diyeceksin belkide aha kimse yazmayı,
Bu güzel sayfaların ahengini bozmayı,

Karşında Altuncu var yoksa seni açmayı,
Mermilerin içine koymamışsın saçmayı,

Bir Temelim var idi tarafına bakmayı,
Diyarbakır fatihi bunları okumayı,

Bundan başka dostların hiç katkısı olmayı,
Davullar ellerinde tokmağı da vurmayı,

Karşındaki bu dostun başka kimse saymayı,
Bizi adam yerine hiçbirisi koymayı,

Muzaffer seni bekler sayfalara yazmayı,
Atışma sayfasına Şakoğlu hiç bakmayı,

Bu sitenin durumu inan bana sarmayı,
Şakoğlu hiç gezdimi bilmiyorum Parmayı,

Çok gezmek istiyorum Türkiyeyi Dünyayı,
Cepte para olmasa bu isteğim olmayı,

Güyada Trabzonluyum görmemişim Tonyayı,
Hiç duydun mı acaba aziz dostum Hanyayı,

Bir türlü unutamam o güzel Çaykarayı,
Gitmek için oraya biri verse parayı,

Ne yazık isteklerim ara sıra olmayı,
Arka üstü yatanlar hazineyi bulmayı,

Şur köyü benim köyüm gitmesem de olmayı,
Fotinos ağaları halimi hiç sormayı,

Sevdiğim dostlarım var onlar hiç aramayı,
Alanonun düzünde çadırımı kurmayı,

Şakoğlu o kardeşin bana hiç uğramayı,
Senin gibi karşımda gelip de oturmayı,

Bu sitede ne yazık dostluklar kurulmayı,
Bir enişteleri var hatırı sorulmayı,

Onları seviyorum onlarsız da olmayı,
Gönüller bir olunca açan çiçek solmayı,

18.04.2010
Muzaffer ALTUNCU
-Gölcük-