Cehaletin kol gezdiği yerlerde,
Kör ve sağır mı olunmalıydı?
Yoksa örümcek ağıyla örülü beyinleri,
İlim ile temizlemek mi gerekirdi?
Zalimin zulüm gösterisine alkış mı tutulmalıydı?
Yoksa çaresizlerin yanında olup,
Cesaret ve umut meşalesi mi yakılmalıydı?
Yaşam hakkı elinden alınan o günahsız yavruların,
Feryadı ile arşı titreten melek misâl anaların,
Sorulmaz mı sanıyorsun Hak katında hesabı,
Dünya ve ahiretini harab eden ey bedbaht zavallı.
Devir öyle devir ki; at izi ,it izine karıştı.
Haksıza,suçluya himâye ve saygı yeni çıktı.
Kimsesizlerin apaçık hakları çiğnenirken,
Torpilli olanlara imtiyazlı davranma âdeti yeni çıktı.
Hey gidi ömrüm hey!
Denk geldiğimiz çağa bak.
Ayaklar baş olmuş,başlar ayak.
İhtiyara hürmetsizlik yeni çıktı bak.
’’Dürüstlük’’ kelimesi sözlükte kaldı.
Çünkü ezelden beri doğru sözlülükten hoşlanılmazdı.
Samimiyetti Eski Türkçede de karşılığı.
Hz.Ömer;’’ pahalı bir mülktür ’’der bu lafa.
Gerçekten dürüstlük istiyorsan,ilk önce kendinden başla.
Doğruluk, dost kapısıdır demiş Hacı Bektaş-ı Veli bunu sakın unutma!
Özün sözün bir olsun dokuz köyden kovulsan da,
Korkma sen onuncu köyden seslen,olanı olduğu gibi inadına.
AYTEN DEMİREL