Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. andre mauroıs
m-
m-oglu

BAŞ ÖRTÜSÜNDEN.. ALTINÇAĞA…

Yorum

BAŞ ÖRTÜSÜNDEN.. ALTINÇAĞA…

( 1 kişi )

0

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

510

Okunma

BAŞ ÖRTÜSÜNDEN.. ALTINÇAĞA…

TÜRKİYE, Ortadoğu’nun hem en güçlü ve hem de, en zayıf ülkesidir. Bu ne tezat derseniz, siz de haklısınız. Ancak, ben de haklıyım. Bu tezat, “nasıl olur?” açıklayayım. Kuvvetlidir. Çünkü halkı imanlıdır, askeri yiğitliğe, mertliğe ve kahramanlığa, ölümü pahasına sevdalıdır... Çünkü askerine, “küçük MUHAMMED”anlamına gelen “MEHMET" veya "MEHMETCİK” denir. Çünkü, Bediüzzaman hazretlerinin ifadesi ile Türk’ler; Kur’an’da telmih edilen, “Allah’ın sevdiği, o tek ve büyük millettir...”
Zayıftır. Çünkü; içinde, üç yüz bin haini ile, bir de “BAŞÖRTÜSÜ” veya türban diye, yarım asırdır çözemediği ve her geçen gün, biraz daha fazla “KAN” kaybettiren ve çetrefilleşen.. “BİR METRELİK BEZ”den ibaret, çok “AĞIR bir YARASI” vardır. Başörtüsü; takanlar için, bir ‘FARZ’ ve mutlaka bir çok kadının, HUKUKİ VE MEDENİ ÖĞRETİM HAKKI’ndan mahrûm olmak pahasına.. uyguladıkları, bir ilâhi emir’dir.
Başörtüsünü takılmasına karşı çıkanlar için ise; başörtüsünü, “güçlerinin ve otoritelerinin baskısının devamını ve dosajını ölçtükleri, bir çeşit ölçü aleti” olarak kullanırlar. Eğer, baş örtüsü kalkarsa; kimi, nasıl, ne ile ölçüp, güç ve otoritelerini nasıl göstereceklerini, kara kara düşünürler? Halbuki; “dini gelişmeyi en çok tetikleyen de; yine, bu BAŞ ÖRTÜSÜ YASAĞI’ olduğunu; hem de, kurmay zekaları ile bilmezler.” Bunu, bir türlü idrâk edemezler. Yani hep, bindikleri dalı kesip dururlar.. yani yasağı savunurlar… Onlar için; başörtüsünün kalkması, kendilerinin diğer insanların seviyesine düşmeleri demektir ki; bu da onlar için, “bir nevi aşağılanma ve hükümranlık kaybıdır!..” Halbuki, “bu yasak” dinin yükselip, gelişmesine en büyük katkıyı yapmakta; en dindar kişinin bile yapamayacağı çapta “İSLAM’ın GELİŞMESİNE HİZMET ETMEKTEDİR”.
Burada; yaratılışın en büyük kanunu olan “ZITLAR KANUNU DA, VAZİFESİNİ EKSİKSİZ ve KUSURSUZ OLARAK YAPMAKTADIR.”
İşte, bu sebepledir ki; dindar insanlar, başörtüsü düşmanlarına her zaman teşekkür etmeli ve şu ayeti daima hatırlamalı, “NEYİN HAYIR, NEYİN ŞER OLDUĞUNU; SİZ BİLME SİNİZ, BEN BİLİRİM.” (2- Bakara/12) sonra da, “Allah bu dini fâcir bir kimse ile de kuvvetlendirir” hadis-i şerifini hatırlamalı ve Allah’a hamd etmelidir...
İşte, bu sebeplerden dolayı; Türkiye, Ortadoğu’nun hem en güçlü ve hem de, en zayıf bir ülkedir.

BAŞ ÖRTÜSÜNDEN.. ALTINÇAĞA…

ŞİİR NO: 117 * 25-12-2008

Müjde; gözyaşın, artık içine akmayacak,
Hafakanından; AR DAMAR’ın, çatlamayacak.
Zorla açılan başörtün, tekrar sarılacak...
Bayrak!.. Bir gün düştüğü yerden kaldırılacak.

Kararan Şafak, O GÜN’LER’de aydınlanacak,
Artık, "MEHDİ ZUHÛR ETTİ.." diye bağrılacak.
Muştu’yu; herkes, kendi dilinde anlayacak...
Kimi de! Bunu duyup, hırsından çatlayacak.

Kimisi sevincinden, gözyaşı akıtacak,
Deccal’in fitnesi, bütün Dünya’yı saracak.
KAN NEHİRLERİ; oluk, oluk olup, akacak...
Yalnız!.. MEKKE, MEDİNE ve KUDÜS kurtulacak.

Bu fitne; bir de, TUR DAĞI’na uğramayacak,
En sonunda; döktüğü kan, Deccal’i boğacak...
Hazreti İSA, nüzûl ederek haklayacak,
Kafası!..Kudüs’ün dışında, koparılacak.

Kalanlara.. yepyeni bir Dünya, kurulacak,
Adı da, yaşantısı da; ALTINÇAĞ, olacak.
O gün; gök ve yer, nur üstüne nur’la dolacak...
Dünya!.. Yeniden, “BAŞÖRTÜSÜNÜ BAĞLAYACAK.”

22 –7- 2002 SAAT: 03:40 Konak-İZMİR.
Mürsel Münevveroğlu ([email protected])

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Baş örtüsünden.. altınçağa… Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Baş örtüsünden.. altınçağa… şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BAŞ ÖRTÜSÜNDEN.. ALTINÇAĞA… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL