N e parkımız vardı ne kaydırak
Akar’ı vardı çimdiğimiz
cıbıldak.
- Küvet daha doğmamıştı.-

Yaz kapısı açılınca
okullar kapanır
bağ-bahçe bizi çağırır.

- Hakim çağırmamıştı henüz-

Herkler rengarenk tablo
tarlalar altınbaşak
böyle başlardı Ortaköy’de yaşamak.

Hacetler sınırlı
var ederdik yoktan
yerinmezdik masat çekerken
erinmezdik tırpan sallarken
altın demetlerine.

-yersellikti herşey
onlar yasaklamadan-

Güneş toprakta
başaklar üstünde oynaşırken
dökülen alınteri müziği olurdu
güzelliğin.

-Henüz Alaman kapısı açılmamışken-

Ferhat ol derdi bağlar
şarap olacağım çalış
türkü söylerken bağlamalar

Diktin mi kulkulayı tepene
yeniden can gelir bedene

-Ayran vardı koladan önce-

Yumuş tutmak zorunlu
zıllımak yok
varsa
sumsuklar iner peş peşe
duluklarına

-Yine de sazan yavrularıyla yüzer derede-

Nohudu mercimeği yolardık birlikte
kardeş kardeşe silah çekmeden önce

-Dışarıdan almıyorduk daha-

Çile de olsa birdik
sefa da olsa
bizdik
el sözüne girmeden önce.

Can tendeyken
toprak bendeyken
söz bizdeyken
birdik
birliktik
ayrışmadan önce
BAHRİ GÜVEN