..
.
Büyük bir bedel ödenirdi yaşananlara
Verirdin kısa süreliğini tümüne işleyene
Öyle bir bakış açısıymış ki bu dilemezdiniz bile.
Ne uçar ne göçer ne dipsiz derinliklerinde!
.
..
.
Sizse süslü kelimelerde yelkenlerinizi indirin
Tatlı sert, küçük sözlerde devri aleme
Ümit gerek denir hep o acıyı sahiplenişlerde
Ateş pahası gönüllerinde yoksa indirim!
.
..
.
Suçlusundur yani daima umarsız bakışlarında
Duyarsan konduramadıklarını kulaklarında
Yanlış yoldan gelenlere serirsin inan geçitlerini
Boğulursun o zaman karşılamayadığın hayatın borcunda
.
..
.
Yönetirler bölgeni azizim, ellerindi veren derdini ellere
Kendince bir sır isterken aynasız gökdelenlerinde
Toktur kedinin, ödünde dolaşırken sitemleri
Yerlere sereneydi kibri, derme çatma bir kibritlik hanesinde
.
..
.
Üç çizgi toplar alın, otuza yaklaşan yaşında çizgisiz kaldırımlara
Gölgeni kaplar tıraşı yarım adamlık türküleri
Yolcular kumpanyasına akım akım katılımlardalar
Yönünü kaybetmiş bir kuşun kanatsız ötüşlerine seyir olurken bahar!
.
..
.
Seni seviyorum demesi çokmuş bir çift gözün
Kurallar konulmuş iletişiminden yoksun demirden tellerine
Kovalarca yağmurun dolarında isimsiz bir Türk’sün
Ne sebep olansın ne sonuç ne de varolan topraklarında!
.
..
.
Kim satın aldı sizi desem edep mi bozmuş olurum?
Ya mezarlarca eril kadmi görüp, nankörce tüy dikmeler?
Anlamıyorum adaptan yoksun, yosun yeşili satırlarınızı
Bir satırlık canımda şu yaş anlara
tek diyebileceğim
OLSUN!

..
.