Aşkın avuntu hallerini taktım parmağıma çoğu zaman
Uzanmak istediğim mutluluk halkalarına eğdiğim başımı
Görünmez karanlıkların kaç numaralı ayakkabısı tekmeledi
Kaç bozgun kuşatmasında vurdular başımı bilemedim

Sevdalı denilen aşkın dişi askerleri
Çillenmiş sevda tohumlarımı
Kaç avluda kaç kez kızgın betonlara serip kurutmadılar ki
Ve aşkın incelttiği yüreğimi hangi rüzgarlarda tozutmadılar ki

Tüm bunları yaşarken çekik kaşlarım düğmeli gözlerim
Keskin bir şahin bakışlarından bir haber
Ağma dualarına düşmüş gariban hallerimi yaşarım

Sızıya sevgi dilenir düşlerim
Alında yazıya mutlu bir hayat dilenir
Kalbimde aşkın en çetin hallerini
Yangınlardan ise seni dilenir yüreğim

Tutuşmuş yanmış uçuk deseler
Yanan yangın yerlerine sevdalısı koşmuş deseler
Sonunda istediğini bulmuş almış deseler
İki gönül bir olup göğe uçmuş deseler

Bir gün inşallah


Uçuk’ÇA AŞK....