1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
526
Okunma
Mecazdır yaşanır
Kimse ölmez, kimsenin ölmüşlüğüne
İçli bir benzetme sanatıdır
Önceki yarayı sonraki heyecana bezemek
Ve en yoksul mahallesidir; yüreği,
Bu kent eskisi insanın, dilsizim
Dil sızım... Sensiz kere sensizim
Sen bilip söylemez yorgun yanım,
Kadınım
Çözüp atsam kilidini gitsen mi?
Yol işte bildiğin, ince
Jilet kadar keskin, bu nakış
Bu yanan, bakış
İki irice göz
Bu yansız, yalansız söz
Bölündüm
Sayısız kere sayısız
Sen,
Bin kırık ayna
Ve bininde benim yüzüm
Hep gibi, hiç gibi, çok gibi ama en çokta
Yok gibiyim.
Aklım tek saklım bu oyunda
Boyuna mı sevmeliyim?
Yoksa enine mi?
Hayat dediğin kaç adım?
Yârim, yarenim, yadım.
Saymak bereketini kaçırır özleminin.
Senden bahsederken
aklımın yan yollarında dolanıyordur O şimdi diyorum
Sana yakın, bana uzak o kentte
Kostümsüz, tuvaletsiz işte, öyle
Anlatamam sevgilim
Bu çok uzun bir hikâye
Sen
Aklımın çukuruna düşmüş bir kadın
Ve sorduğum bütün sorulara
Cevaptır benim yalnızlığım.
Hayır
Kuş değil o Leyli
Bir ağacın sesi
Fener’de bir akşam üstü
Herkes yorgun
Herkes kendine biraz dargın
Unutma Leyli, unutma
Her şey geçer/gider
Her gidenden biraz kalır
Kışıdır bir aşkın en güzel yanı
Ama nedendir bilinmez... Her aşığın aklında
yalancı bir yaz kalır. ...........
Ve mecazdır yaşanır
Kimse ölmez kimsenin ölmüşlüğüne!
Kadir Ünal
#cebimdekanatseslerim
5.0
100% (5)