.
Medeniyet ülkümüz artık yırtık bir kağıt,
Diriliş yolumuzu, rotamızı şaşırdık...
Cumhuriyet türkümüz artık yanık bir ağıt,
Kuruluş dilimizi, notamızı şaşırdık...
.
Adalet yokluğundan, ümidimiz serapça,
Cehalet çokluğundan, hallerimiz harapça...
Hem fikrimiz, zikrimiz, hem şeklimiz Arapça,
Türkleşen dedemizi, Ata’mızı şaşırdık...
.
Din taciri Kitap’tan çarpık usul türetir,
Hak deyip de kendine sadık uşak üretir...
Dayattığı hükümler Orta-çağı aratır,
Hürriyet haddimizi, kotamızı şaşırdık...
.
Sırtını bir dayıya yaslayan vahşi ayı,
Ne edep, ahlak tanır, ne de anayasayı...
Hep başlara yazılır, attığımız gol, sayı,
Yıllardır kalemizi, potamızı şaşırdık...
.
Sardıkça ufkumuzu yobazların dogması,
Mümkün mü ilim, irfan güneşinin doğması...
Mukadderdir zayıfın güçlüye baş eğmesi,
Vicdani doğrumuzu, hatamızı şaşırdık...
.
Varken bunca siyaset fırıldağı, köçeği,
Hakça paylaşım dökmez demokrasi çiçeği...
Ayırmak zor çoğu kez, yalan ile gerçeği,
Güvenli verimizi, datamızı şaşırdık...
.
Kafir akıl, idrakle değişerek gelişir,
Mümin şerri duayla defetmeye çalışır...
İmamların dünyası gerçeklerle çelişir,
Çoktandır berimizi, ötemizi şaşırdık...
.
Veli BOSTANCI (Ankara, 2019)