2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1873
Okunma

Selam sevgili okuyucular öncelikle bu şiirin şahsımla bir alakası olmadığını belirtmekte yarar görüyorum, bir gazeteci dostun anlatımını şiirleştirdim elbette kendimdende bir şeyler kattım ama elhamdülillah babacığım sağ ve ömrü bu şiir dede geçtiği gibi kebap, et yemekle geçmiş fakir ama tok yaşamış, son derece misafir perver, tanısın tanımasın evine misafir geldiği an kümesteki tavuğun anaçmı,yavrumu olduğuna bakmadan gözlerini yumup yakalar, anacğım görmeden tavuğa ses bile çıkarttırmadan kırt diye kesip anacğıma - hanım hanım eyvah tavuk ölüyooor diye küçük bir bağırtıyla ortalğı şöyle karıştırır ve --yav kesmesem hayvan mundar gidecekti... diyerek sakinleştirirdi anacğımı... şakamatik bir adamdır vesselam, fakir cömert şimdi tam 80 yaşında ve hayli çöktü tabi, işte hayat ....
Baba
Dağ gibi başımızda olsaydın
Kasaba gidip bir kilo kebap alsaydın
Eline sazı alıp şöyle çalsaydın
Anamla diz dize otursaydın baba
Var mı dünyada babadan öte dost
Olur mu hiç yufkadan peynirli tost
Namaz kıldığım yerde tüylü bir post
Anamla diz dize otursaydın ah baba
Selim akıl dolu idi sende
Biraz salaklık var idi bende,
Oğul der bağrına basardın yinede
Anamla diz dize otursaydın ah baba
Kimden fayda gelir, kim bilir derdi,
Sen ne verirsen el âlem onu yerdi
Diyorlar baban dünyada iyilik serdi
Anamla diz dize otursaydın ah baba
Üç kuruşun varsa dar olana verirdin
Bir gün, haksızlık görünce delirdin...
Baba deyince hemen gelirdin
Anamla diz dize otursaydın baba...
Babasız yetim, artık ben yalnızım
Babam, canım-kanım-sızım,
Babacığım gideli oldu bak dört kızım
Bu bahtsızlık kaderim, alın yazım
Anamla diz dize otursaydın ah baba
yasar Türkmen