1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
467
Okunma
anılarımı üflesem İstanbul’un ruhuna
peşinden geleyim beni de kat güruhuna
bir göz kırp yeter Kalbimi atayım önüne
Hemhal oldum içinden geçerken dününe
Güzel günlerdi belki çünkü çocuktuk zahir
Mum yaktım, methiyeler düzdüm, hepsi ahir
seni uzaktan seyretmek döndü hevese
burnumu sızlatan sevdalar eski vesvese
eskilik güzeldir eskilik diye kutsayan dil
Nevton’un düşen elma Havva’da zebil
Yok bu sıralar papağanlar ve salgın revaçta
Kazıdığım isimler yalnız kaldı yukarıda ağaçta
uzadıkça gövde bağladı isimlerin üstü kabuk
ruhum kalp krizi geçiriyor yetiştirin çabuk
bu ne rezillik böbrekti kendisini kalp sandı
yandı gülüm keten helva yandıkça yandı
5.0
100% (2)