3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
346
Okunma
Vuslat vakti gelince Hünkar’ın huzuruna;
Abdest ile nurlanıp, beş vakitte gidilir;
Tazim ile önünde önce kıyam ederek;
Cihetsiz, vasıtasız arz-ı endam edilir.
Rüku ile şenlenen muhabbetin devamı;
Secde ile zirvede görülür insicamı;
Beden ile, ruh ile ibadetin tamamı;
Namaz ile hülasa etti diye bilinir.
Oturunca miraca yönelen gönüllere;
Zikrullah nağmesiyle fısıldayan dillere;
Habibullah vasfına sembol olan güllere;
Meleklerle beraber Haktan selam verilir.
Yürekler mi dayanır böyle büyük sevince;
Yetmişbin perde geçer bir cezbeye gelince;
Nazargah-ı ilahi tecelligah edince;
Kıbletullah Kabe’den Arş’a sancak serilir.
Seher vakti kalkarak abdestini alırsan;
Allah’a yönelerek bir de namaz kılarsan;
Nefis ile şeytanı boynu bükük salarsan;
Cennetin Gülşeninde çok çiçekler belirir.
Gözümüzün nurudur, dinimizin direği;
Ahsen-i takvim olan insanlığın gereği;
Hakkıyla ihya eden ikindiyi, öğleyi;
Mahkeme-i Kübra’da cennet ehli bilinir.
Bu muhteşem amelin akşam, yatsı hitamı;
Beşerin dünyadaki en karlı imtihanı;
Dağlar kadar günahı affeder Hanlar Hanı;
Takip eden günlere aklanarak girilir.
Osman Bölükbaşı Dara
5.0
100% (6)