18
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2643
Okunma
Dinle beni Sühan
İçimi dökmeliyim.
Gece ya örtmeli üstümü
Ya da artık gündüz gibi görünmeliyim.
Bir yanım kara delik, bir yanım giryan.
Boynumda asılı durur duam
Çaput bağlayan körler.
Ellerinde kandil, adam arıyor
Sağır ve dilsizler.
Elest’ten geçeli çok oldu
İsyan ve nisyana karıştı köprü.
Bir yanım çocuk bir yanım ölü
akreple yelkovan ömürlere törpü.
Şair, kendi sözleriyle görüldü.
Toprakla balçık arasında
Kaderim örüldü.
Dil söze, söz göze
Fettan bir sevgili gibi göründü.
Dinle beni Sühan
İçimi dökmeliyim.
Kah Mısır’da mumyalanmış bir ceset
Musa Kızıl Denizi yararken görüldü.
Rüzgârda eteği savrulan bir kadın
Sakalından erkek diye övüldü.
ve
Şair, kendi sözleriyle dövüldü.
Nil kenarında yosun tutan bir taş
Filistin’de sapandan düşerken vuruldu.
Elveda derken gözlerimden süzülen yaş
Nisan yağmurunda toprağa bereketken övüldü.
Ve kadın, okuma yazma bilmezken
Cennet ayaklarının altına serildi.
Töreden dolayı körpe fidanlar
Toprağa ekilip, öğütüldü.
Şafak sökmeden daha
Sapla saman rüzgâra boyun eğdi
Karıştı mahşeri bir kalabalık
Söze cahil eli değdi.
Ve
Şair kendi dizeleriyle öldürüldü.
M.S./2008
kahramanmaraş