8
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
553
Okunma

Gözlerimin pınarlarından yaşlar boşalıyor
Eylülün hazanına hicranıyla ağıtlar yakılıyor..
Yağmur yağıyor dedim ya bir anda
Gökten değil yüreğimin sessizliğinden
Yağmuru olmalı insanın
Eylülüyle baharına kavuşturacak.
Canının ötesinden yağmalı ki yağmur puslanmış camların damlalarına inat..
Kalbin derinliklerinde susuzluğa merhem olarak...
Geçen ömrün kuraklaşmış topraklarına
Yalnızlıklarıma seslensem duyar mı sensizlik.
Eylülde yitirmişliğin kuru yaprağındaydı sessizlik.
Gökyüzünün maviliğiydi umutlarım oldu benim..
Özlemlerim düşlerimde
Zaten olmadı senden sonra.
Ömür denilen hızla geçen lahza
Beni acılarla buluşturdu ara sıra..
Yapay insanlıkların yakınlıklarına katlanamadım,
kanattım hep sol yanımı..
Susmayı denedim
Susmak içselleşti bende.
Yalnızlık ana dilim oldu.
Bana verilen ömür vadesinde...
Ömür suları toprağa akıyor
Bilinmezlik heyula kavramının dehlizinden korkuyor..
Irmakların çağlaması, akıp giden zamanın hesabı
Kendimizle nasılda özdeşleşiyor..
Sözün menbaını tükettirdin sen
her gidişinde...
Şimdi konuş demen en büyük sessizliğim silahın kara mermisinde ...
Yüzümü saklıyorum gecenin karanlığı geçmişin kendisiyle..
Duvarlar
örüyorum taştan..
Duygularım sızmasın diye iç çekişlerime..
Kimse içimdeki derin hazinelerimi bilmesin diye.
Şişeye koydum attım denizin inci mercan dolu derinliklerine...
Kim kimi nasıl anlayabilir diye aklımdan geçti kendimce..
MERYEM KARAPINAR
5.0
100% (14)