3
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
875
Okunma
Arza uzandım bir ara
Sığamadım ben bu mekana.
Adını söylesemde ummanlara.
Ne değişir ucunda hicran varsa..
İsminin
Her harfine yağmurlar döktüm.
Ölüme ruhumla karşılık verdim
Yıldız yıldızdı gözlerin.
Üzerime kayar diye bekledim..
Iraktan baktığında
depremler oldu yüreğimde.
Sıkışmıştı yüreğim tıpkı
vadilerin sıkışıklığı arasında kalan ıstırapların çığlıkları sağır edercesine...
Mazinin kilidini açmak için anahtarını aradım.
Anılar her mühürlenişte ben ömrümü kilitlerin açılışına adadım.
Zamansız.
Mekansız..
Nefeslere doğruydu
Tüm soluklarım..
Okuduğum her kitapta her sözcüktü benim alın yazım...
Doğrulabilsem düştüğüm yerden..
Gönül istasyonunda son bileti buldum geçmişin treninden...
Duygular kabardı sanki
Denizin suları köpürdü birden.
Ağacın kuru dalları kırıldı
hasretlikten.
Kabuslar çeker benim derdimi, anlarlar halimden..
Gün boyu ufuktaki siyah ve grilikle beraber kalbim.
Her gece atiye ait kalbim şarkılar söyler,
Söylerken hep beni geçmişe sürükler.
Umut çiçeğini ben lahzada ellerinde aradım.
Gönlüne uzanır diye bekledim
Seni
Sonra sonsuzlukta aradım...
Varlığın ölümüdür baharın çığlıkları yağmurlarla kabullenir.
Bu gülüşün hangi çağın gelişidir ey şiir.
Solmuş benzin, yüzündeki direniş midir?
Şiirdeki kelimeleri ağır okuyuşun hangi mevsimleri geri getirir..
Haksızlığın hakkından, yaşadıklarımızdan hesaba çekiliyoruz.
Kalplerdeki süveydalarla mahşerin ardında sualler bekliyoruz.
Söyle nasıl aşacağım duvarları, parmaklıkları, pişmanlıklar yurdumuz.
Çöllere taşar mı nehirler yoksa bu çağlayanda mı duygusuz...
Duygularım sıkışmış,
prangalarım artık kırıyorum.
Bileğimdeki verdiğin hürriyet künyesinden vazgeçiyorum.
Sudan çıkmış bir balık misali ürkek, hoyratça nasıl yaşarım diye korkuyorum.
Yıllardır köhneleşmiş söylemediğim barınaklardaki çığlıklarımı
zorluyorum.
Meryem KARAPINAR
5.0
100% (14)