8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1825
Okunma

yokluğundan kaldığım kadarıyla batık gemili denizler
kiralıyorum
penceresi sana bakan evlerden her kulaçta yorgun, aynı
yerde
düşlerimi, dipsiz kuytularına emanet bırakıyorum
içinde ötesinde, gözbebekleri olmayan mutat tümceler
kuruyorum serzenişlerle
yine içimi acıtan ardışık şeyler üretiyor senli cümlelerim
ötelerde kabuğunu kırıp boşluğuna seslenmek istiyor ketum
yanlarım
yaşanan bir dolu suskun yalnızlıklarım varken
iç kanatan çok şey dokunuyor bedenime
soytarı suratlı canlıların gölgesinde
açlık sınırındayım
adın ekmek buğusu
hep çok ağladığımı düşündüm
oysa içimde boğulacak kadar birikmiş taşmış nehirler
küçüğüm, büyüyünce unuturum nasılsa
yaz kış büründüğüm yorganım
peki neden hala aklımda
geceler geçiyor gün içinden
takvimler boşalıyor noksansız
güne geç başlıyor hayata geç kalıyor b/akışlarım
saçlarımı tarıyorum
oyuncak sonbaharlar dökülüyor avuçlarıma paslanmış
dondurulmuş kuşlar geç kalıyor ertesine baharın
karanlığına kurulmuş salıncağında boşluğumla sallanıyorum
sonlu masallara el sallıyor güncelerim
satır başlarında
keyifsiz
sonlarında kayıp dizelerim
Mahir ÖZEL _ANKARA Ağustos 2008
5.0
100% (1)