11
Yorum
43
Beğeni
0,0
Puan
445
Okunma

sen yoksun, yoktun
seni ben kardım özgün toprağımla
geçirdim içimin kolyesine
büyük kanatlı bir kapıdan
çirkli yoldan geçirdim
’o zaman ineklerin damı arkada değildi’
sen deyince aklım karıştı
öğrenci yürüyüşünle yürüdün
hiç başını çevirmeden, dimdik
’ ne güzel bayramlar yapılırdı eskiden
sen izci kıyafetin,
ben çiçekli bahar elbisem
şiir okurduk’
nerden geldi o günler aklıma
bütün ölüler hortladı sanki
eski günlere dalınca
yolun düşseydi bahçemize
belki seni de bindirirdim
elma ağacına kurduğumuz salıncağa
sen de yüksek dallara tırmanmayı sever miydin
çıkardın belki kiraz ağacına
çayı göremezdin ama
ötedeki bahçede türkücü komşumuzu görürdün
armut ağacının üstünde
sevdalı türküler söylerdi
böyle beton evler yoktu o zaman
numunelik bir kaç evden başka
toprak bir evde otururdunuz
samanlıkta kavunlar vardı
ilerde çok geçeceğim bir yoldu
önündeki asvalt yol
bisiklet sürerdin orda
hiç arkasına binmedim
o zaman da beni sever miydin sahi
beraber ders çalışırken
kavun yerken
hep böyle geçecek sanırdım zaman
bir aile gibi seninle
olmadı işte
insan değişiyor
büyüyünce
sen vardın
yoktun
yine aklım karıştı..
17. 12. 2021 / Nazik Gülünay