Ne de sıktı canımı bu keşmekeş, usandırdı gerçekten
Vazgeçtik gülümsemekten, uzağız hoş muhabbetten
Olmalı bir yerler diyorum gerçek sevgiye dair
Masallarda da olsa o yer, onu derhal bulmalıyım.

Kalamam artık buralarda boğuluyorum riyâdan
Çamurlar sıçrıyor üstüme üstüme türlü fenâlıklardan
Var mıdır bir cennet köşesi bu zeminin bilemem
Bulursam giderim ivedilikle, vakit çok geç olmadan.

Ne üzüntü, ne gurbet, ne trafik, ne geçim
Mutluluğa gidiyorsa yollar hepsi de birer seçim
Düşlerde gördüğüm o yerler, tüttüler burnumda sanki
Dünya tam bir cendereymiş, asla huzur vermiyor ki.

Salınsak alabildiğine ufkun ötelerine bilmeden
Bıraksak gerisinde şu garabeti ve düşünmeden
Bir türkü de dolanırdı dilimize o eskilerden
Çocuklar gibi mutlu olduğum yere gitmeliyim.

Bulan oldu mu diyorum o haz veren köşeyi
İnsanlar her geçen gün çalıyor o mahzun saadeti
Varsa elem, yoksa elem, hayat cezaevi sanki
Ayaklarımın götürdüğü yerece, durmadan gitmeliyim.

Bulursam yol arkadaşı hem de aynı arayışta
Yaşının ne önemi var ki, menzillerdir ortaklaşa
Maddiyattan sıyrılmıştır, insan hakikatli orda
Kitaplarda sıkça dile gelen o ülkeye gitmeliyim.

Satılır mı bileti onun, kaça kalkar ki treni
Ben şimdiden ayırırdım yerimi ön koltuğuna
İsterse hiç yer kalmasın, ayakta da uyar bana
Hoyratlardan pek yoruldum, şafakla hareket etmeliyim.

Burası asıl gurbetmiş, çok önceden anlamıştım
Bazıları hala bilmez, bu duruma da çok şaşmıştım
Ne sevenler kaldı bizi, ne sevimli o mekânlar
Siyah-beyaz resimlerde saklı durur o masallar
Dosta selâm, yola devam, gerçek aşka gitmeliyim.

Oğuzhan KÜLTE