Dilimize pelesenk ettiğimiz şey değil mi değişim
Değişimler getiriyor mu yeni bir gelişim
Yoksa kullanılıyor mu farklılık menfaat üzre
Ay, yıl değişti de hakikat değişmedi.

Zamana uymak denilen tersinden okundu
Alışılmadık söz ve davranışlar bize dokundu
Ekranlarda başladı bir furya selâmız okundu
Derdest edildi değerlerimiz müzeye, rafa konuldu.

Zemini bize sunan en güzel şeydi onlar
Bozuk satıhta gör ki yürüyemiyorlar
Kendilerine de değdi mi ucu yangının
İnsanlığı malesef mum ile arıyorlar.

Bahanesi bile dayanak olabilir mi yaşananların
Vazgeçilmez öznesiydi yokluklar hayatında bu insanların
Tercihlerini ne zaman maddiyata bağladılar
Maneviyat zemininde durmaksızın kaydılar.

Tozu dumanı içinde görür mü gözler hakikatı
Onları yüzeyde tek tutan etikti ve ahlaktı
Cebinizde sayılamayacak kadar olsa paranız
Maneviyatla barışmadıkça bizler, insanca yaşayamayız.

Demem o ki, elbette ilimsiz yürünmez yol
Matematiği,fenni öğrenmek, üretmek hem de bol
Sadece kuru bir daldır değersizce dikilen fidan
Ağaca anlam katansa üzerinde yeşeren yaprak,dal.

Her ne ise hedefler ulaşılır zamanla gayretle
Hedeflerin içinde yoksa değerleri boştur bu çile
Değerlerde zenginlik Yunus`tan, Mevlân`dan bize
Ahlâki zenginlikle donanmış ilimler yaratacaktır mucize.

Oğuzhan KÜLTE