3
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
608
Okunma

Bunca keder bunca gam kâfi iken gönlüme;
Hüsranın yatağında büyüttünüz lan beni…
Belki doğar diyerek güneşimi beklerken;
Karanlık sokaklarda yürüttünüz lan beni…
Tükendi damla damla umutlar beklendikçe;
Sabrım ki selamete yüklendi yüklendikçe;
Heceler kan kusturdu alfabem diklendikçe;
Her yanım yara-bere çürüttünüz lan beni…
Varlığın yokluğumun dertlerine ilaçken;
Gözyaşım kirpiğimden koparılmış ağaçken;
Toprak altında yatan ‘Fatiha’ ya muhtaçken;
Bir mezarın başında unuttunuz lan beni…
Bir lokma umudumu ya sabrıma bandım da;
Kaybolmuş gülüşlerim bir gün gelir sandım da;
Ben ki kara kışlarda cayır cayır yandım da;
Haziran ortasında üşüttünüz lan beni…
Hesap-kitap karışmış fermanın yazarında;
Tuzağa düşen avdık muhannet nazarında;
Değerimiz pul olmuş sevdanın pazarında;
Çeyrek çeyrek bozdurup dağıtınız lan beni…
Tebessüm fersah fersah hüzünler bir karışmış;
Canda telaş efkârın hiddetiyle yarışmış;
Yıllar sonra gördüm ki saç-sakala karışmış;
Baktığım aynalardan soğuttunuz lan beni…
Neşe uzak ihtimal bunca derdin yüzünde;
Yürüdüm yıllar yılı bir gölgenin izinde;
Yaralarım şahlandı her kelam her sözünde;
Yine hüzzam ninniyle uyuttunuz lan beni…
Ali ALTINLI – 08.12.2021
Saat: 11:02
5.0
100% (7)