6
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
644
Okunma
Bu sabah çocukluğumdan hatırladığım eski bir yüz geldi gözlerimin önüne. Mahalleden bir teyzenin yüzü. Uzun yıllar önce ’öldü’ demişti birileri.
Sonra; o zaman ’teyze’ dediklerimin, belki de benim şimdiki yaşımın yarısı kadar olabileceklerini düşündüm.
Ve bu satırlar döküldü içimden.
çocuktum
şimdiki yaşımın yarısı
evli barklı
çoluklu çocuklu
’teyzeler’ vardı
ara sıra yüzlerini hatırlarım
yaşanmış bir olayı
zihnimde kodladığım bir anı
bir hareketini
bir tebessümünü
bir kaş çatışını
saçlarını savuruşunu
göz süzüşünü belki
yer sofrasında
kahvaltı sonrasında
çay içerken sohbet eşliğinde
mahalledeki teyzeler ve annem
sofranın kıyısında ben
yine kıyısındaydım hayatların
yine izliyorum yaşananları
teyzeler çoluklu çocuklu
şimdiki yaşımın yarısı yaşları
yaşanmışlıkları
boyumun iki katı
yaşanmamışlıkları
(ölçü birimi halen bulunmadı)
geliyor bazen aklıma o günler
yaşımın yarısı ’teyzeler’
ateş başında salça yaparken
kazanda çamaşır kaynatırken
divanda oturmuş
dantel işlerken gelinlik kızlarına
dillerinde mahallenin dedikodusu
dantellerinde kızlarına
yaşayamadıkları
iyi bir hayat dokusu
5.0
100% (15)