21
Yorum
55
Beğeni
4,8
Puan
1089
Okunma

şiir değil bu
bu bir iç döküntüsü
senden sana savrulma hali
bu kendimden vazgeçme
ömrümü sana vakfetme!
bu derin bir iç çekiş
hayatının kıyısına tutulma
gönlünün kuytusuna sokulma hali....
şiir değil seninle dertleşme bu...
(bugüne kadar yazdığım
içimden geçirip de yazamadığım
sana savrulurken takıldığı engellerde
darmadağın olan binlerce cümle)
uzayın boşluğunda savrulan kelimeler
hepsi bilirler kimindirler
bilirsin ki sende;
gözümden akan yaş senindir
dilimden dökülen kelimeler senindir
kurduğum binlerce cümlenin
satır araları senindir
gözümü
gönlümü
ömrümü verdim sana bilirsin!
bu deftere iliştirdiğim en uzun notum
bu "şiirin hikâyesi"
gerçeği aşağıya ilişti
yüreğimden akan haliyle
düzeltmesiz!
hatırlarsın
"müsvedde" demiştik yazdıklarıma....
acı çok acı...
içi dışı cam kırıklarıyla dolu insan denen canlının
ne çok kapı var geriye dönüp baktığımızda ki kapıların ardında çoğunluk hüzün!
(alıp başımı gitmelerdeydim
gidemedim!
senden başka
yerim/yurdum yoktu
ışığın etrafında dönen
pervane gibi
etrafındaydım
efradının arasında kayboldum!!!)
ne çok acı var toprağın üstünde
ve toprağın altında acısı bile yarım kalmış ne çok insan
(alıp başımı gitme isteğim
ne zaman gelse başa
yönüm ne tarafa olsa
yolum hep sana çıkıyor)
acı hep acı
çok acı
"hep aynı yerden mi kırılır insan?"
hep aynı yerden mi sınanır!
ve hiç mi ç/alışmaz insan
acıya alışmak bu kadar kolay mı?
yönüm nereye bilmem bu saatten sonra
yolum belli ama
toprağın altı bekliyor beni
yılların biriktirdiği acı ve kırıklıklarla...
"iç döküntüsü" diye nitelendirdiğim satırlarımı; Günün Şiirine layık gören seçki ekibine, büyük bir mahcubiyetle teşekkür ederim.
Sevgi ve saygımla.
5.0
96% (24)
1.0
4% (1)